“30 yıllık deneyimimiz ve yüksek teknolojideki birikimimizin gücüyle büyümeye devam ediyoruz” ifadesini kullanan ve ihracat hedeflerini üst seviyelere taşımak istediklerini belirten TayTech A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tayfun Başaran, “Isı İstasyonları, BLES (Enerji Yönetim Dijital Platformumuz), Manyetik Filtreler başta olmak üzere ciromuzun %43’lük kısmını ihracattan sağlıyoruz. Hedefimiz dijital teknolojideki birikimimizin gücünü kullanarak bu oranı 2026 yılına kadar %73 seviyelerine taşımak. Bizim için kıymetli olan tüm ihracatımızı Taytech markamız ile yapıyoruz” diyor..
Öncelikle okurlarımıza kendinizden ve kariyerinizden söz eder misiniz?
Merhaba, 1991 yılından beri ısıtma-soğutma ve enerji sektöründeyim. İki çocuk babasıyım. Pompa sektöründe 30 yıl, ısıtma sektöründe 15 yıl, teknoloji alanında 12 yıllık deneyim ve birikimim oldu. Yürüdüğümüz bu yolda sektörümüzdeki herkesle mutlaka bir temasımız oldu.
Sektörel deneyimlerimi şöyle sıralayabilirim;
Firmanızın kuruluş hikayesini bizimle paylaşır mısınız?
İhracatçı Birlikleri’nde görev yaparken bir şey fark ettim. Ülkelerin gelişmişlik ve ekonomik gücü hesabı kg başına ihracat indikatörü ile belirleniyordu. 2010 yılında ülkemizin kg başı ihracat değeri 12 USD, ABD’nin ise 750 USD idi. Bunu da ancak yüksek teknoloji üreterek yapabilirdiniz. Bizim de hedefimiz kg başına minumum 75-100 USD olmalıydı.
İşte bu yaklaşım beni 2011 yılında TayTech A.Ş’yi kurmaya yönlendirdi. Teknoloji alanını öğrenme ve gerekli birikime sahip olma sürecimizi 2015 yılında istenen seviyeye getirdikten sonra, teknoloji alanında stratejik projeleri olgunlaştırmaya başladık. Dünya genelinde globelleşme yolunda öncelikle Almanya’da yatrım kararı aldık. Alman Ticaret Odası ile yürüttüğüm çalışma pandemi dönemine rastlayınca kesintiye uğradı. Sonrasında İngiltere’de yatırıım kararı alarak 2020 yılında Taytech-UK’in kuruluşunu yaptık.
Şuan itibari ile Isı İstasyonları, BLES (Enerji Yönetim Dijital Platformumuz), Manyetik filtreler başta olmak üzere ciromuzun %43’lük kısmını ihracattan sağlıyoruz. Hedefimiz yüksek teknolojideki birikimimizin gücünü kullanarak bu oranı 2026 yılına kadar %73 seviyelerine taşımak.
Ayrıca bizim için kıymetli olan tüm ihracatımızı TayTech markamız ile yapıyoruz. Tüm bu faaliyetlerimiz Ataşehir merkez ofisimiz, GEPOSB sanayi bölgesinde 5.683 m² alana sahip tesislerimiz ve Biristol-UK (İngiltere)’deki depomuz ve servis merkezimizde gerçekleştiriyoruz.
Sunmuş olduğunuz hizmetler hakkında bilgi alabilir miyiz?
TayTech’in üç kimliği vardır: 1-Üretici Kimliği, 2-Mühendislik Kimliği, 3-İnovasyon ve Teknoloji kimliği.
Tüm bu kimlikler altında iki ana faliyet alanımız bulunuyor:
1-Isıtma soğutma alanında; Daire giriş ve bina altı istasyonları, Soğutma istasyonları, Manyetik filitreler ve koruyucu sıvılar üretim ve pazarlama çözümleri sunmak.
2- Teknoloji alanında; BLES-Enerji Veri Yönetim Platformu, Data toplayıcı ve aktarıcı elektronik cihazların geliştirilmesi ve üretimi, Smart kontrol panelleri üretimi ve hizmetlerini sunmak…
Daire giriş istasyonlarında “Biz Bu Sektöre Yeni Gelmedik, 15 Yıllık Tecrübe ve Birikimimizle Geri Geldik” diyoruz.
Geliştirdiğimiz A++ Enerji sınıfı Smart-Hexa serimiz ile sektöre bu alandaki yüksek teknolojiyi sunuyoruz.
BLES ile entegre çalışarak kullanıcıya sundukları;
BLES-Enerji Veri Yönetim Platformu hakkında daha detaylı bilgi verebilir misiniz?
BLES bizim 5 yılda, 12 mühendis ve 583.000 USD yatırım yaparak geliştirdiğimiz kapsamlı veri yönetimi platformumuzdur.
Özellikle BLES – EMS oldukça önemli.
Saving – Tasarruf, Sustainability – Sürdürebilirlik, Smart – Akıl Bu üç S sürekli duyduğumuz, konuştuğumuz genel kavramlar. Biz Burada Gerçeklik üzerinde bir yol yürüyüşü yapıyoruz.
Aslında 3S’in hayatımızdaki bugün ki gerçekliği biz buna 3G diyoruz.
Enerji maliyeti – Gerçeği
Operesyonel Verimsizlik Maliyeti – Gerçeği
Karbon maliyeti – Gerçeği
Peki biz ne yapıyoruz? 1. Adım: Sistemin Retrofitini yani mevcut durum tespitini yapıyoruz. 2. Adım: Elde edilen gerçek zamanlı verilerle sistemin optimize edilmesine katkı sağlıyoruz. 3. Adım: Gerçek zamanlı sistemin davranışlarının izlenip enerji tüketim verilerini, sistemin karbon salınımını ve sistemin sürdürülebilirliğini sağlamak için sistemde meydana gelen anomalileri tespit edip, operasyonel verimsizlik dediğimiz; bizim farkında olmadığımız, sistemde meydana gelen anomalileri tespit edip bunların yüksek maliyetli sonuçlarıyla karşılaşılmasını engellemeyi amaçlıyoruz.
Teknolojinin gücünü kullanarak sistemlerin sürdürülebilir ve tasarruf eden sistemlere dönüşümüne yön veriyoruz.
Learning machine algoritmalarımızla gerçek zamanlı verilerle, sistemin gerçekte nasıl çalıştığını öğreniyoruz (akıl) sonra sistemin üzerindeki yükleri ve fazlalıkları tespit edip tam optimize bir sisteme dönüştürüyoruz. Yani sistemin ihtiyacı olan cihazları belirliyoruz, boru çaplarını değiştiriyoruz, kaçakları ve verimsizlikleri tespit edip düzenliyoruz ve sistemin en optimize şekilde çalışmasını sağlıyoruz (tasarruf).
Ve sonunda tek birşey kalıyor o da bunun sürdürülebilmesi, yani sürdürülebilir olması. Bunun için de yaptığımız en önemli şey gerçek zamanlı izleme ve sorunları anında tespit edip sistemin her zaman en verimli şekilde çalışmasını sağlamak (sürdürülebilirlik).
Kısacası üç gerçekliğe odaklanan BLES-EMS ile;
Enerji Maliyeti – Gerçeği
Operesyonel Verimsizlik Maliyeti – Gerçeği
Karbon Maliyeti – Gerçeği
Gerçek zamanlı Digital Enerji Yönetim Platformumuz ile dünyanın her yerinden sisteminizi ve enerjinizi yönetme ve izleme konforu sunar! Enerjiniz ve karbon ayak iziniz kontrolünüz altında!
Sınırda Karbon Vergisi nedir?
Sınırda Karbon Vergisi, AB ülkelerinin ithalat edeceği (Ülkemizin İhraç Edeceği) ürünlerinin çevreye verdiği zararları hesaba katarak ithalat ürünlerine ekleyeceği bir vergidir. Ürünün çevreye verdiği zararın tespiti birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörleri ortak bir katsayıda ölçümlemek için karbon emisyonu temel alınmıştır. Bu vergi, ithal edilen ürünlerin karbon emisyonunu hesaba katarak ülke sınırlarına girişte uygulanır. Bu uygulama, ithal edilen ürünlerin üretimindeki sera gazı emisyonlarının ülke dışına taşınmasını önlemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca, ithalatın çevreye verdiği zararları hesaba katarak ithalat ürünlerinin fiyatlarını arttırmak ve yerli üretimleri desteklemektir. Bu sayede, ithal edilen ürünlerin çevreye verdiği zararlar azaltılacak ve yerli üretimlerin rekabet gücü arttırılacaktır.
Karbon Vergisi nasıl uygulanacak?
1 Ekim 2023’de yürürlüğe giren, Avrupa Birliği sınırda karbon vergisi mekanizması (SKDM) kademeli olarak uygulanması ile birlikte, AB’de faaliyet gösteren işletmeler, karbon vergisi ödemeyeceği ürünleri temin etmeye yönelecekler.
Örnek olarak, Çin’den 80 Euro’ya ithalat ettiği cıvatanın karbon vergisine etkisinin 27 Euro olacağını varsayalım.
Aynı kalitede üretilen cıvatanın, Türkiye fiyatının 100 Euro ve karbon vergisine etkisinin 0 Euro olacağını varsayalım.
AB ülkelerinde faaliyet gösteren işletmenin ithalat maliyeti,
Çin’den ithal edeceği seçenekte katlanacağı maliyet 80 + 27 = 107 Euro iken,
Türkiye’den ithal edeceği seçenekte katlanacağı maliyet 100 + 0 = 100 Euro olacaktır.
Formülde görüleceği gibi AB ülkelerinin ithalat yaparken tek karar mekanizması fiyat olmaktan çıkıp, karbon vergisi de işin içine girecektir.
Oluşacak şartları, lehine çevirme kabiliyetine sahip olan üreticilerimiz, dünya rekabetinde oldukça avantaj sağlayabilecek. Bu avantaja sahip olmanın en önemli yolu, üreticilerin bugün karbon emisyonlarını hesaplayıp, rakiplerinden daha az seviyelere indirmeleri için yol haritası çıkarmalarıdır.
121. sayısını okumak için bağlantıya tıklayabilirsiniz.