EĞİTİM ve EĞİTİM SİSTEMİ |
T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, 2023-2024 eğitim öğretim yılında ilk ders zilinin, 11 Eylül 2023’de çalacağını duyurdu.
2023-2024 eğitim öğretim yılında, 19 milyon 155 bin 571 öğrenci; okul öncesi, ilkokul, ortaokul ve lisede okuyan öğrencinin ders başı yapacak.
Eylül 2023 sayısında, okulların açılması vesilesiyle “Eğitim ve Eğitim Sistemi” ilgili yazı kaleme alınmıştır.
“EĞİTİM nedir?” sorusuna cevabı şöyle verebiliriz: Bireyde, yaşantı yoluyla istendik davranış değişikliği yaratma sürecidir.
Eğitim; Cicero’ya göre insanlaşma süreci, Platon’a göre ruhsal bir yükseliş, Aristo’ya göre tamamlanma süreci, Rousseau’ya göre doğaya ve doğasına hazırlanmadır.
Rus yazar Tolstoy, bir asır öncesi şu soruyu sormuş; İnsan ne ile yaşar?
Hayatımız ve mesleki başarılarımız adına bu soruya şahsen şöyle cevaplanabilir; İnsan bilgi ile yaşar. Bilgi, yüceltir ve yükseltir. Kişi bilgi sayesinde ufkunu genişletir ve vizyon sahibi olur. Hayatımızda karşılaştığımız hiçbir başarı hikayesi tesadüf değildir. Her başarının altında ilmik ilmik işlenmiş bilgi ve tecrübeler yatmaktadır.
“Tecrübe, kazanarak kaybettiğimiz olgulardır.” (Semih Çalapkulu)
Eğitim; bireylerin yaşamlarını sürdürebilmeleri ve toplumda yer edinebilmesi için edinilen bilgi, beceri, anlayış değişikliklerine denir. Eğitim geniş anlamda, insanların toplum standartlarını, inançlarını ve yaşamayı kolaylaştıracak yolların kazanılmasında etkili olan tüm sosyal süreçlerdir.
Eğitimde kaliteye ulaşmanın, gerekli şartların yerine getirilmelidir. Kaliteli meslek, kaliteli hizmet ve kaliteli ürüne ulaşmanın temelinde eğitim kalitesi yatmaktadır.
KALİTE, EĞİTİMLE BAŞLAR EĞİTİMLE BİTER.
Sokrates‘in “Ben kimseye bir şey öğretemem, yalnızca düşünmeye yöneltebilirim.” sözüyle aslında bizlere öğretme ile ilgili farklı bir perspektif vermektedir.
“Eğitim sistemi” dediğimiz şey; sistemli, programlı ve pek çok açıdan paralel eş zamanlı bir işleyişe sahip olmalıdır. Değişimleri sistemsel değil sadece problemler üzerinden yaparsanız, planlama yapmış olmazsınız. Olsa olsa problem çözmeye çalışıyor olursunuz. Planlama ve problem çözme farklı bilişsel becerilerdir. Planlama becerisi, ulusal çapta belki de en düşük beceri alanlarımızdan birisi, bu konuyu çözerek muasır medeniyetlerin seviyesine çıkabiliriz.
Eğitim Sürecinin Özellikleri Nelerdir? sorusuna cevabı şöyle verebiliriz: Eğitim sürecinde üç temel özellikle vardır. Amaç, öğretme ve öğrenme etkinlikleri ile değerlendirmedir.
Eğitim Sürecinin Özellikleri Nelerdir? dediğimiz şey;
Eğitim nedir sorusu böylelikle cevabını bulmaktadır.
Dünya hızlı bir değişme ve yenilenine döneminden geçiyor. Bu hızlı gelişime kalite ve eğitime yeterli yatırımı yapanlar, ayak uydurabiliyor. Bu dönem kaliteli üretim ve hizmetlerin, farklılaşan ve sürekli değişen tüketici tercihlerine nasıl endekslene bileceğinin dikkatle araştırıldığı bir dönem. Eğer insan kaynaklarımızı eğitim yoluyla planlı bir şekilde geliştirebilirsek, zaman içinde üretim ve hizmetlerdeki kalitenin kendiliğinden geliştiğini göreceğiz. Bunun için değişen dünyaya paralel eğitim reformu ile insan kalitesinin sürekli şekilde güvence altına alınması gereklidir.
Eğitim olmadan kalite, kalite olmadan da üretim ve hizmetlerde bir fark meydana getirmek mümkün değildir.
Türkiye’mizde eğitim sistemi halen, üretim ve hizmetlerde kalite farklılığını ortaya koyacak bir dinamizmi, arzu edilen seviyeyi yakalamış değiliz.
Kalite, verimlilik ve mükemmeli arama anlayışını insanlarımıza okullarda kazandıramazsak dünyadaki kalite konusundaki değişim hızına nasıl ayak uydurabiliriz?
Çağdaşlaşmaktan nasıl söz edebiliriz?
Diğer taraftan teknolojinin küçülttüğü dünyamızda insanlar, kaliteli ürün ve hizmetleri kolayca bularak alabilmektedir. Kalitesiz malın ve hizmetin yüzüne kim bakar?
Bu sebeple kalitesiz mallar; dünya pazarlarından, iyi eğitilmemiş kalitesiz insan gücü de iş pazarlarından hızla kovulmaya mahkûmdur. Bunun için tek çare eğitim yoluyla kaliteye ulaşmaktır.
Ayrıca bir ülkenin kalkınmışlık düzeyinin inandırıcı kanıtı, ürettiği mal ve hizmetlerin kalitesidir. Eğitim yoluyla insanlara kaliteli meslek, iş ve meslek ahlakı, üreticilik ve araştırıcılık ruhu, yeniliklere uyma ve kendini yenileme alışkanlığı gibi özellikler kazandırılmalıdır.
Üretim ve hizmetlerin kaliteli olmasının temelinde eğitim kalitesi yattığına göre eğitimdeki bu kalite hangi yollardan temin edilebilir? Bizim aslında bu sorumuzun cevabım aramaya çalışmamız gerekmektedir.!
Kalitenin Tarihi Gelişimi: Kalite ile ilgili ilk kayıtlar M.Ö. 1760 yılına kadar uzanır. Ünlü Hammurabi Kanunlarının 229. Maddesinde şu hükme yer verilmiştir: “Eğer bir inşaat ustası bir adama ev yapar ve yapılan ev yeterince sağlam olmayıp ev sahibinin üstüne çökerek ölümüne sebep olursa o inşaat ustasının başı uçurulur.”
[ Hammurabi kanunları, MÖ 1760 yılı civarında Mezopotamya’da ortaya çıkan, tarihin en eski ve en iyi korunmuş yazılı kanunlarından biridir. Hammurabi, kendisine bu kanunları yazdıranın güneş tanrısı Şamaş’ın olduğunu söylemiştir. Dolayısıyla kanunlar da tanrı sözü sayılıyordu. ]
Fenikeliler de kalite konusunda oldukça etkili yaptırım yolları uygulamıştır. Fenikeli bir denetçi, kalite standartlarına bir aykırılık görüldüğünde bunun tekrarlanmasını önlemek için kusurlu mal imal edene suçun cinsine göre çeşitli cezalar verme yetkisine sahipti.
[ Fenikeliler, Antik Çağ’da yaşamış Sami dillerine mensup bir dil konuşan Akdenizli kavimdir. Bereketli Hilal’in Akdeniz’e bakan kıyılarında gelişen bu uygarlık, talassokrasik bir yapıda şekillenmiştir. ]
Türklerde kalite ve standart kavramları çok eski tarihlere dayanır. 1502 tarihinde II. Beyazıd Han tarafından çıkarılan Kanunname-i İhtisab-ı, Bursa da bugünkü anlamda boyama, ambalaj, standart ve kalite gibi esaslar ile ceza hükümlerine yer verilmiştir.
[ İslam dininin temel ilkelerini Türk örf ve adetleriyle birleştiren ahiliğin üreticiyi korumaya yönelik faaliyetleri yüz yıllarca devam etmiştir. Osmanlılar döneminde ahiliğin belirlediği ve ticari hayatta uyguladığı standartlar padişah fermanıyla hukuk normu haline getirilmiştir. “Kanunnâme-i İhtisab-ı Bursa” ismiyle 1502 yılında yayınlanan ferman tarihte yapılan ilk tüketici kanunu olma özelliği taşımaktadır. Kanunnâme-i İhtisab-ı Bursa (Bursa Belediyesi Kanunu) ayrıca dünyanın ilk standart kanunudur. Bu kanun Sultan II. Bayezıd emriyle yürürlüğe girmiştir. Bu kanunda; hayvan ürünleri, türlü sebze-meyve, tuz, ekmek, sanayi ürünleri, tekstil ürünleri, tarım-tahıl ürünleri, orman ürünleri, deri ürünlerinin satışları, konulacak fiyatlar ve kaliteleri bir standarda bağlanmış; bugünkü anlamda boyama, ambalaj, kalite gibi esaslarla narh ve ceza hükümlerine yer verilmiştir. “Kanunnâme-i İhtisab-ı Bursa”, dünya standart tarihine ve tüketici haklarına yönelik faaliyetlere önemli bir veri sağlamıştır. Standartın ve tüketici haklarının çok fazla gündemde olduğu günümüzde bu kanunun tetkik edilmesi önem arz etmektedir. Bu çalışmada, Osmanlı devletinin kanunlarına kaynaklık eden İslâm hukukunun temel ilkeleri bağlamında söz konusu kanunda yer alan hükümlerin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. ]
Kalitenin bir kavram olarak ortaya çıkması, 19. yüzyıla rastlar. Ancak bu dönemden sonradır ki üreticiler kalite bilinciyle, ürünlerine kendi markalarım vurmaktan gurur duymaya başlamışlardır.
Eğitim Kalitesi Ne Demektir? sorusuna cevabı şöyle verebiliriz: Eğitim sürecinin en önemli boyutu eğitim kalitesidir. Eğitim kalitesi ise eğitime tabi tutulmuş kişilerin, kendi eğitimleri ile ilgili bilgi, beceri ve davranışlarıyla toplumun ihtiyaç ve isteklerine beklenen düzeyde ve derecede cevap verebilmeleri olgusudur.
İyi eğitilmemiş, kaliteli meslek sahibi olmamış insan gücüyle kaliteli hizmet ve kaliteli mal üretmek mümkün müdür?
Yetişmemiş bir teknik personelle hangi fabrikada kaliteli mal üretilebilir?
İyi yetişmemiş bir sağlık personeli ile hangi kaliteli sağlık hizmeti sunulabilir?
Buna benzer konularda misaller daha çoğaltılabilir. Bunun için günümüzde bütün dünya eğitimde kaliteyi yakalamak peşindedir. Çünkü eğitimde en iyi kaliteyi yakalayan millet kaliteli meslek adamını ve kaliteli meslek adamının ürettiği kaliteli ürün ve hizmetleri yakalamış demektir.
Japon kalite uzmanı Işhikavva “Kalite eğitimle başlar, eğitimle biter” der.
Toplam Kalite Yönetiminde eğitimin üst yönetimden alt düzeye kadar firmadaki bütün bireyleri kapsaması gerekir. Kendilerini yenileyebilmeleri için çalışanları kendi isteği ile ilgili olarak eğitmek gerekir. Bilgi bireyin kendilerine güvenmesi ve firmanın ilerlemesine yönelik katkı potansiyellerini artıracaktır.
Kısaca eğitimi “istenilen davranışı geliştirme ve pekiştirme süreci” olarak da tanımlanabilir.
Eğitimin Önemi:
Eğitim insana belirli konularda bilgi sağlar, değerler sistemini öğretir ve inançlarını etkiler. Bireylerin her açıdan hayata bakışını belirler. En önemlisi ise eğitim, kişinin mesleğini ve toplumdaki statüsünü, ailesine sunacağı olanak ve itibarı belirler.
Fransız filozofu Helvetius “Aldığımız eğitim ne ise o kadar oluruz” demiştir.
Gerçekten de insan geçmişte yaşamış ve öğrenmiş olduklarının ürünüdür.
Hemen herkes iyi bir eğitimin önemini kabul eder.
İyi eğitim görmemiş insanların önemli bir bölümü, konuşmalarında eğitimin önemli olmadığını söyleseler de, bu kişilerin kendi çocuklarına iyi eğitim imkânları sağlamak ve sunmak için büyük gayret gösterdiklerin bilinir.
Romalı filozof Syrus bu konuda şöyle demiştir. “Sadece cahiller eğitimi inkâr eder.” demiştir.
İNSANLIK TARİHİNDE EĞİTİMİ ÖN PLANA ÇIKARTAN TOPLUMLAR TÜM DÜNYAYA HÜKMETMİŞLERDİR.
“Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün en büyük hedefi olmuştur.” Önümüzdeki yıllarda; Türkiye’miz, güçlü devlet yapısı, eğitimi, yetişmiş insan gücüyle ve ekonomisiyle, bu hedefte emin adımlarla yoluna devam edeceğinden, kimsenin şüphesi olmaması gerekir.
SEMİH ÇALAPKULU
semihcalapkulu@hotmail.com
Semih ÇALAPKULU kimdir:
2002 yılında, Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği bölümü mezun olup, Makina Mühendisi lisans programını tamamlamıştır. Evli, Dilara ve Furkan isimli iki çocuğu var.
Meslek hayatına sırasıyla; Aydın Grup, Ciner Grup, Kuzu Grup ve 2024 yılı itibariyle de Zorlu ElektroMekanik Sanayi ve Ticaret A.Ş.‘de Genel Müdür pozisyonunda çalışma hayatına devam etmektedir.
Aydın Grubunda, gıda üretim prosesinde ve fabrika kurulumunda 1 senelik deneyime sahiptir.
Ciner Grubunda, madden ocağı ve filatasyon tesis kurulumunda 2,5 senelik deneyime sahiptir.
Kuzu Grubunda, İnşaat sektöründe, toplamda 12.500 adet konutta, okul, otel, arıtma tesisi, avm ve hastane işlerinin bulunduğu 17 adet ayrı projenin farklı zaman dilimlerinde yer alma şansı bularak, bu konularda 19 senelik deneyime sahip olmuştur.
Kuzu Grupta bitirdiği son proje, SeaPearl Ataköy Projesidir. Proje dört etabını (doğu etabı residence , batı etabı residence, otel etabı ve hastane etabı) bitirerek ilgili hak sahiplerine teslim edilmiştir. SeaPearl Ataköy 2,7 Milyar Amerikan Doları piyasa büyüklüğüyle, Avrupa kıtasının en büyük karma projesi olup meslek anlamda bu projeyle global çapta ciddi tecrübeye sahip olmuştur.
2024 Yılının Temmuz Ayı İtibariyle, Zorlu ElektroMekanik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Genel Müdür Olarak Görevini Sürdürmeye Başlamıştır.
Zorlu ElektroMekanik her türlü, mekanik ve elektrik taahhüt firması olarak Türkiye’de ve yurt dışında faaliyet göstermektedir.
Zorlu ElektroMekanik inşaat, organize sanayi, fabrika, havalimanı, madden, petrokimya, hastane, otel, nitelikli konut, arıtma sistemleri, okul, üniversite, altyapı ve yapı projelerinin mühendislik gerektiren teknik müteahhitlik kısımlarını koordine eden 25 yıllık deneyime sahip bir firmadır. Firma farklı konseptlerde yer alan nitelikli projelerin tasarlanması, uygulanması ve işletmeye alınmasına kadar tüm süreci koordine eden, uygulayan, çok nitelikli teknik personele sahip olmasından dolayı, bu süreci global anlamda yöneten bir firma olarak tüm rakiplerine göre ön plana çıkmaktadır.
Zorlu ElektroMekanik hizmet ürettiği tüm dallarda; zamanında, kaliteli, enerji verimliliği yüksek, sürdürülebilir anlayışı önde planda olan, işletme maliyetlerini gözeterek tasarlama ile yapmayı ön planda tutan ve ekonomik bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayarak, azami seviyede müşteri memnuniyetinin sağlanması birinci önceliğidir.
Proje, imalat, montaj ve diğer hizmetler için çalışırken, teknolojiyi sürekli takip ederek her zaman rakiplerinden çok daha önünde olmaya çalışmaktadır.
Firma önümüzdeki 5 sene içinde dünyanın ilk 10’a girmeyi hedefleyerek tüm enerjisini bu minvalde harcamaktadır.
( https://www.zorluelektromekanik.com.tr/tr/ )
ÇALAPKULU, 2019 yılından itibaren; teknik yazıları, teknik makaleleri ve serbest yazıları 60’ı aşkın yerden yayınlanmıştır.
Bunların bir kısmı: MMO, TTMD, TESYÖN, MTMD, MÜKAD, İnşaat Yatırım Dergisi, Sanayi Gazetesi, Sektörüm Dergisi, Mechanic Dergisi, Şantiye Dergisi, Termoklima Dergisi, İnşaat Tedariği Dergisi, Enerji ve Tesisat, Medya Siirt, Baret Dergisi, Akıllı Binam, DTK, Ankaranın Sesi, ST Endüstri Dergileri, Mühendistan, Termodinamik Dergisi, Birleşim Dergisi, İlkses Gazetesi, Siirt Gazetesi, ESSİAD, TMMOB Dergileri, Mühendis Beyinler, ZeroBuild Journal, Sektörel Yayıncılık, İnşaat Dünyası, İnşaport, Doğa Yayın, Hvac360, Emlak Kulisi, ST Endüstri Dergileri, B2B Dergileri’dir.
2020 yılından itibaren, ZeroBuild’te yönetim sekretaryası içinde olup, ZeroBuild Summit’te Makina Mühendisleri Ağı Lideri olarak faaliyetlerini yürütmektedir.
2021 yılından itibaren, Fırat Üniversitesi Makina Mühendisliği Danışman Kurulu üyesidir.
2022 yılında kurulan, Uluslararası Tesis Yöneticileri Derneği’nde kurucu üyesidir.
2022 yılından itibaren, TESYÖN Kurucu Yönetim Kurulu üyesidir.
Yirmi seneyi aşkın sürede; inşaat sektörü başta olmak üzere, elektromekanik, maden sektörü, prosesler, petrokimya tesisleri, arıtma tesisleri ve üretim başta olmak üzere birçok alanda çalışarak ilgili sektörlerde global anlamda tecrübe sahibi olmuştur.