Dinamik Proje CEO’su Zühtü Ferah ile Röportaj

Dinamik Proje CEO’su Zühtü Ferah ile Röportaj

Zühtü Ferah ve Hasan Özoğul tarafından 1998 yılında kurulan Dinamik Proje, yedi kişi ile başladığı çalışma hayatına bugün 60 kişi ile devam ediyor. Çok fonksiyonlu binalardan (Ofis, konut, hotel, hastane, AVM vb.) havalimanlarına, enerji üretim tesislerinden fabrikalara her tür binanın mekanik tesisat projeleri üzerine mühendislik hizmeti veren Dinamik Proje, talep edilmesi halinde, projelendirme bittikten sonra saha uygulamalarının aslına ve tekniğine uygun olarak yapılıp yapılmadığını kontrol ederek saha danışmanlık hizmeti de veriyor. Yurt içi ve yurt dışı birçok projeye imza atan Dinamik Proje’nin, bugüne kadar başta Rusya olmak üzere, Türkî Cumhuriyetlerin çoğunda ve bazı Ortadoğu ülkelerinde önemli çalışmalarda imzası bulunmaktadır.
Dinamik Proje Ltd. Şti. kurucu ortaklarından Zühtü Ferah ile bu sayımızda geçmişten günümüze bir yolculuğa çıktık. Çocukluğunu, mesleğe nasıl başladığını, ustalarını, çalışma arkadaşlarını, önemli projelerini, sektörün geçmişini ve geleceğini Ferah, Mechanic dergisine anlattı.

dsc_0019_153b10c10de95b1 – Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

1959 Rize – Pazar Akbucak Köyü doğumluyum. İlkokul 3. sınıfa kadar köy okulunda okudum. İlkokul 4.sınıftan itibaren, Kumkapı Nişanca İlkokulu’nda, ortaokulu Gedikpaşa Ortaokulu’nda, liseyi, Pertevniyal Lisesi’nde, üniversiteyi Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi’nde tamamladım.
Meslek hayatıma, üniversite son yarı yılında, staj amacıyla müracaat ettiğim,  Gürdal Müh. A.Ş. çatısı altında başladım ve kısa dönem askerlik hizmet sürem hariç, kesintisiz olarak 17 yıl, her zaman minnet ile andığımız Ersin Gürdal ile birlikte çalıştım. Devamında, Dinamik Proje’ yi bugünlere taşımadaki en büyük pay sahibi ve kader arkadaşım, Hasan Özoğul ile Dinamik Proje Ltd. Şti.’yi kurduk ve yaklaşık olarak 17 yıldır kesintisiz olarak ve projelerde aktif olarak yer alarak çalışmaktayız.

2 – Sizi tanımlayacak özellikleriniz nelerdir?

Kısmı olarak, aşağıdaki şekilde tanımlayabilirim; Mühendislik mesleğinin çok fedakarlık gerektiren ve ancak özel hayatını 2. plana atabilenlerin,  hakkı ile devam ettirebileceği bir meslek olduğuna inanırım. Kesinlikle taraf birisiyim, ama asla taraftar değilim. Bu yönümle, etrafımdan çokça eleştiri alırım ve dostlarım beni anlamakta, bazen zorluk çekerler. Her şeye ve tüm ilişkilerime, yüzde yüz inanarak başlarım. İnanmaktan, sadakatten asla zarar gelmeyeceğine inanırım. Yüksek teknolojinin vazgeçilmez olduğuna inanırım. Yaptığım işi, dünyadaki en yüksek teknolojik imkanları kullanarak yapmak isterim. Bu çaba zarar ettirse dahi, asla vazgeçmeden, uyum sağlamak ve verimli hale getirmek için, her türlü çabayı sarf ederim ve ancak sonuç aldıktan sonra, o teknoloji hakkında yorum yaparım. Ekip gücüne inanırım ve ekibimden ayrı düştüğüm oranda, değerimin de azalacağına inanırım. Dinamik Proje Ltd. Şti ve kendi içinden yarattığı kardeş ortak firmalarında, bugün, yaklaşık olarak 60 kişi maaş almaktadır ve bunların yaklaşık 30 adeti ile 10 ile 30 yıldır birlikte çalışmaktayız. Mesleğe birlikte başlayıp, emekli olup, yine birlikte devam eden arkadaşlarımız her yıl çoğalıyor. İçimizden yetişip,  Dinamik Proje’nin geleceği olacak ortaklarımızın sayısı da artmaya devam ediyor. Vurgulayarak belirtmek isterim ki, yapabildiklerimiz ve hayallerimizin arkasında tek önemli güç var; çalışma arkadaşlarımızın birbirlerine olan bağlılıkları, bitmez tükenmez mücadele güçleri ve inançları.

3 – Türk Tesisat sektörünü nasıl görüyorsunuz?

Öncelikle belirtmek isterim ki, çok nitelikli bir sektördeyim ve sektörden buluştuğum her kişi, bana çok şeyler katıyor, mühendisliğin ve bu sektörde olmamamın, bana verilmiş çok büyük bir ödül olduğunu düşünüyorum. Sektörümüz, dünyadaki en gelişmiş ülkelerin bilgi birikimine paralel, yada daha ileride bir bilgi birikimine sahip olduğuna inanıyorum. Ancak yetişmiş elman sayımızı, diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de olduğu gibi, ülkemizin ve dünyanın gelişimine paralel olarak artıramadığımızı düşünüyorum. Dolayısıyla, yetişmiş elemanlarımızın, idari tarafa kaçmayıp, üretimde kalmalarının çok önemli olduğunu burada bir defa daha vurgulamak istiyorum. Artık bütün gücümüzle, kurumsallık yönünde çaba sarf etmeliyiz diye düşünüyorum. Sektörümüzün, artık yurtdışında da kalıcı organizasyonlar kurma hedefinde olmalıdır diye düşünüyorum. Çünkü ancak yurtdışında kuracağımız organizasyonlar ile dünyadaki hedef pazarlara daha hızlı ve rekabetçi olarak ulaşabileceğimize inanıyorum. Şu anda dünyadaki rakiplerimizin, kendi ülkelerinde, birim bazda, bizden çok daha büyük organizasyonları yok. Ancak diğer ülkelerde oluşturdukları organizasyonlar ile çok büyük rakamlara ulaşabiliyorlar.
“Tüm mühendis ve teknikerlere dil öğrenmelerini tavsiye ediyorum”
Sektörümüzün, bugün olduğu gibi, geleceğinde de, Rusya, Afrika, Orta Asya, Ortadoğu da ve hatta Avrupa da, hizmet üreteceğine ve üretmeye devam edeceğine inanıyorum. Bu ülkelerde çok daha hızlı hareket edebilmek için, tüm mühendis ve teknikerlerimizin, ben devlet okullarında okudum, bunun için dil öğrenemedim, bahanesinin arkasına sığınmadan, dil öğrenmek için gece gündüz çalışmalarını öneriyorum. Bunu başarabileceklerinin bugüne kadar bir çok örneğini gördüm.
“Projecilerin ve imalatçıların yurtdışına açılmada en büyük destekçileri: Müteahhitler”
İmalat sektörümüzde de ciddi çabalar var. İmal ettikleri ürünleri yurtdışına da başarı ile pazarlayabiliyorlar, bunun da gelişerek devam edeceğine inanıyorum. Gerek biz projecilerin, gerekse imalatçıların yurtdışına açılmada en büyük destekçilerinin müteahhitlerimiz olduğunu da, burada, minnetle belirtmek istiyorum. Çok daha yüksek yatırım maliyeti gerektiren imalatlara,  güçlü holdinglerimizin, yurtdışında firma satın alarak, artık girmelerinin zamanı geldiğine inanıyorum. Çünkü yukarıda da belirttiğim gibi, üretimlerini müteahhitlerimiz kanalı ile tüm dünyaya pazarlama fırsatı bulacaklarına inanıyorum.
“Devletten ricam mesleğini hakkı ile icra eden projecilere destek vermek için fon oluşturması”
Diğer yandan,  yurt dışında oluşturulacak proje organizasyonlarının da, tüm sektöre çok büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum. Burada devletimizden de ricam,  artık mesleğini hakkı ile icra eden projecilere destek vermek üzere bir fon oluşturması ve bu fonu bankalar kanalı ile önemli oranda hibe ile desteklenmiş olarak bizlere ulaştırmasıdır. Bu yapılırsa, devletimize dönüşü, en az 1*1000 olacaktır. Buna yürekten inanıyorum.

4-Sektörün daha da gelişmesi için neler yapılmalıdır?

Bence artık spesifik konularda da, yaygın olarak uzmanlaşmamızın zamanı geldi. Bunu bir kaç firmamız başardı ve devam ediyorlar. Bunu genele yaymalıyız. Firmamız, Dinamik Projenin de önündeki en büyük ve en zor hedeflerinden biri de budur. Bunu yapabilmek için de, empatinin şart olduğuna inanıyorum. “İnanmalıyız ki, inansınlar”,” kendimiz kadar düşünmeliyiz ki, onlarda bizi kendileri kadar düşünsünler”. Bu vesile ile Sultan Hamam ve Tahtakale kültürünü oluşturanları ve bizlere aktaranları da minnetle anıyorum.

5 – Tüm projelerde mimari, statik,mekanik ve elektrik disiplinleri şu anda birlikte çalışıyorlar. Sizce istenilen noktada mıyız?

Öncelikle belirtmeliyim ki, hiç bir zaman arzu ettiğimiz yerde olmamalıyız. Hedefimiz, çok daha ileride olmalı. Sonuçtan yola çıkalım, dünyanın ikinci en büyük müteahhit ülkesi olmuşuz. Bu asla tesadüf olamaz. Ortada bir organizasyon olmadan, bu asla başarılamaz. Demek ki, bu koordinasyonu belli bir ölçüde başarmışız ve başarıyoruz. Bu çok net.  Bunun için de, zaten bugüne kadar sektör olarak çok başarılı ve özverili çalışmalar yaptık, yapıyoruz. Şayet her grup diğerini de en az kendisi kadar düşünürse ve çok daha paylaşımcı olursa,  güncel teknolojik imkanları sonuna kadar kullanırsa ve maalesef ki iş hayatını her şeyin önünde tutmayı pes etmeden devam ettirebilirse, işte o zaman, hep beraber, bugünden çok iyi noktalara koşmaya devam edebiliriz diye düşünüyorum.

6- Bize prestijli projeleriniz hakkında genel bilgiler verebilir misiniz?

Bu konuda gerçekten çok şanslı olduk. Meslek hayatıma başladığımdan bu yana, her projemiz, hem ülkemizde hem de yurt dışında, kendi branşındaki en önemli projeler arasında oldu. Düşünebiliyor musunuz, benim stajyerken ilk görev aldığım proje, Kırklareli Şişecam Fabrikaları idi. İkinci yada üçüncü projem ise, o gün Türkiye’nin de yurt dışında en önemli projelerinden biri olan, Suudi Arabistan’daki ASSIR projesi idi. Bundan büyük şans, daha ne olabilir ki. Bugün Dinamik Proje ile birlikte çalışan tüm firmalar, Türkiye’de ve Dünya’da en güçlü olan firmalardır ve  hizmet beklentisi çok yüksek olan firmalardır. Müşterilerimizin taleplerine cevap verebilmek için , her gün kendimizi geliştirmek zorundayız. Çok büyük devamlı bir müşterimizin, yaklaşık 12 yıl önce, St. Petersburg daki çok büyük bir fabrika tesisi projesinde yanında yer alabilmeyi, ancak toplantıdan 2 hafta önce işletmeye alabildiğimiz bir software sayesinde başarabildik. Kesit derinliği oluşturarak, kesit almayı da, masaya gitmeden 15 dakika önce çözebilmiştik. O gün o noktada olamasaydık, müşterimiz çok istemesine  rağmen yanında yer alamayacaktık, Çünkü işverenimizden, işvereninin beklediği hizmet kalitesi, ancak bu tip bir teknolojik imkanlar ile karşılanabiliyordu. Dolayısıyla projecilik, bugün, büyük bilgi birikimi yanında, tam bir teknolojik hizmettir. Her an bir gelişim sergilemek zorundayız. Aksi taktirde bu düzeyde kalabilmek ve daha da ileri gitmek mümkün değildir. Dinamik Proje bugün, IT sistemlerine ve Software yaptığı yıllık yatırım, bir kaç yüz bin doların üzerindedir ve bu artarak devam etmektedir. Projelerimizin bazıları için, bazıları diyorum, çünkü güncellemeyi henüz vakit bulamadık.
www.dinamikproje.com’a bakınız.

7. Bizleri çalışma metotlarınız hakkında kısaca bilgilendirir misiniz?

Bildiğiniz üzere,  Dinamik Proje çok büyük ölçekli, havalimanları, hastaneler, finans merkezleri, otel, ofis, avm, rezidans, vb. projeleri yanında çok yoğun olarak da, endüstriyel sektörde hizmet vermektedir. Projelerimizin hemen hemen tamamı,  çok yüksek bütçeli ve sektöründe çok iddialı projelerdir. Bu nedenle, her projemize, o gün dünyada yapılabilecek en üst düzeyde tekniğe sahip, en verimli ve rekabete açık bir planlama yapma hedefli olarak başlarız. Bir başka bakış ile, hemen hemen her projeye bilinmezler ile başlarız. Bunun için, her seferinde, öneri raporu safhasında çok detaylı bir araştırma yapmaktayız. Bizim için sistem seçimi, her tesis için ve her seferinde, baştan yapılması gereken, çok çok önemli bir safhadır.  Bunu takiben, önerilen sistemlerin temin ve işletme maliyetlerinin tespit edildiği,  çok detaylı ve çok yaklaşık, bir bütçe çalışması yapmaya çalışırız. İşveren, bu çalışmadan sonra, işin bütçesine uygun bazı müdahalelerde bulunursa ki genelde bulunur. Bu durumda, alternatif öneriler safhasına geçeriz ve bu çalışma, bütçeyi yakalayana kadar devam eder ve devamında avan proje safhasına geçeriz. Avan proje safhası da bizim için hayati önemli bir safhadır ve çok yoğun bir mühendislik hizmeti veririz. Eğer öneri raporu safhasında yaptığımız ilk bütçe çalışması, işveren için çok limit noktalarda ise, avan projeden sonra da bir bütçe etüdü yaparız. Avan proje tamamlanıp, bütçe onayı aldıktan sonra, tatbikat ve detay proje safhalarına geçeriz. Şayet proje kararlarında bir değişiklik olmaz ise, bu safhalar, diğer gruplardan bağımsız olarak yürüttüğümüz aşamalardır.
“En büyük hedefimiz, sahada en az düşünce gerektirecek ve en hızlı imal edilecek bir tasarımı oluşturmaktır”
Bugün bu yönde yaptığımız planlamalar ile müteahhitlerimizin sahadaki mühendis ve işçilik adam saatlerini, her geçen gün ciddi oranda azalmaktayız. Tatbikat ve detay safhası proje hizmetlerimizi takiben, ihale dokümanı hazırlama hizmetine geçerek, projelendirme safhamızı tamamlamaktayız. Bu aşamadan sonra ise, tesis işletmeye girip, mükemmel fonksiyon elde edilinceye kadar, işimizi takip ederiz. Bu çalışma metodumuzu, Ersin Gürdal Bey ile çalışma hayatına başlamamızdan buyana geliştirerek devam ettirmekteyiz.
Özetle, bu bizim yaklaşık 50 yıllık şirket kültürü ve geleneğimizdir.  Bütün meslektaşlarıma, işlerini her ne şartta almış olurlarsa olsun, bu çalışma metodunu eksiksiz olarak, takip etmelerini öneririm.

8 – Meslekte, elinizde bir sihirli bir güç olsa gerçekleştirmek istediğiniz nedir?

Bizim için sihirli güç, hedeflerimize çok daha hızlı koşabilmek için gerekli bütçe demektir.
Gereken diğer tüm çabaları, asla vazgeçmeden göstermeye, daima hazır olduk Bu bütçemiz elimizde olsa, yukarıda bahsettiğimiz yurt dışında organizasyonları kurma ve geliştirme de çok daha hızlı yol alırdık. Spesifik endüstriyel projeler için ortaklıkları hemen kurardık ve
dünyada da hepimizin görmek istediği noktadaki, Dinamik Proje’yi, bir an önce oluştururduk. Ama belirtmeliyiz ki, sihirli gücümüz olmasa da, bu hedefe ulaşmak için çabamızı, her türlü fedakarlığı yaparak ve asla vazgeçmeden devam ettireceğiz.

Sosyal Medyada Paylaşın:

Düşüncelerinizi bizimle paylaşırmısınız ?

123. Sayımız Yayında.